BEBEĞİ BIRAKIP İŞE DÖNMEK… :(
Hayatımda yaşadığım en büyük travma… Böyle başlıyor
duygularım. Kızıma sahip olana kadar hiç anne olamayacağım diye çok ağladım,
çok ağır kayıplar yaşadım ama hiçbiri bu kadar ağır bir travma yaratmadı bende.
Doğumdan önce ve doğumdan sonra diye ikiye bölündü tüm hayatım. Doğum öncesi
süt sağarım ne olacak, işe hemen dönerim ben, ücretsiz izin almam ki gibi
ütopik düşüncelerim vardı benim. Ama evde o minik güzelliğe bakınca, koklayınca
durdu dünya. Birçok anne gibi rahat koşullarda çalıştığım bir iş yerim yoktu
her dakikası ayrı bir stresti ama işi seviyordum. Hem tamda doğum arefesi terfi
etmiştim. Yasal doğum izni sonrası 2 ay ücretsiz izin ekleyip döndüm.
Döneceğim vakit yaklaştıkça uykusuzluğuma uykusuzluk
ekledim. Nasıl giderim, neyle beslenir, biberon alır mı, saatler nasıl geçer,
süt sağacak bir yer var mıdır soruları döndü dolaştı hergün, her gece her saat.
İşi özlemiştim aslında hem bebekli hayat birazda uzun yıllar sonra anne olmanın
verdiği tuhaflık beni yormuştu. Ama içim gitmiyordu işte işe…
İşe başlama günümde bir yıkımda çalıştığım yerin lokasyon
olarak değişeceğini öğrenmek olmuştu. Ben sorularıma iş yerimin her yerini
bildiğim için cevap bulmuştum. Toplantı odasında süt sağacaktım. Sık sık sağmak
zorundaydım. 6 ay sadece anne sütü almalıydı dı dı .
İşe başladım arkadaşlarım yoktu, yaptığım işi bırakın
neredeyse hangi sektörde çalıştığımı unutmuş gibiydim. Eski lokasyonuma göre
kızıma kavuşmama 40 dakika daha eklenmişti. Annem ve babam bizde yaşamaya
başlamışlardı. Ev ve iş düzenim tümden allak bullaktı. Evde ben seni böyle
büyüttüm diyen anne, işte her saniye canı yanan ben. İlk gün sütümü büyük bir
hayal kırıklığı ile lavaboda ağlayarak sağdım. Herkes sırtımdaki çanta ile 3
saatte bir nereye kaybolduğumu sordu. 6 aya çıkacak doğum izni vaatleri 2013 te de vardı, hala var. İçimden
işe, devlete, herşeye , herkese sövdüm süt sağarken. Baktım bu süt miktarımı
etkiliyor. Kızımın çoraplarını kokladım, fotoğraflarına baktım.
Öğle yemeğimi en çok ihtiyaç duyduğum o günlerde bisküvi ile
geçirdim. Yemek saatlerimi süt sağmaya harcadım.
Tarifi yoktu bu özlemin eve depar atarak geldim her gün.
Sonra yeni annelik kısa sürede bitti. Artık eskiydim 1 ay geçtiğinde belki 700
çalışan olan ve büyük çoğunluğu bayan olan bu iş yerinde yönetici olmama
rağmen, onca doğum izninden dönen personel varken, süt sağma odası neden yok
olmalı mı? Gibi bir soru düşünmemiştim hiç. Olmalıydı ama hiç olmadı. Hatta
çoğu minicik bebeklerine süt sağabilecek mola imkanına sahip değildi. Düzen
böyleydi. Toplantılar nedeniyle gecikmeler başladı,
Eve döndüğümde süt sağmadığım için hayatımda ilk defa 40
derece ateşle kıvrandığım da oldu. Çok melankolik geldi belki yazdıklarım ama
ben bu süreci böyle yaşadım. Sonra yeni iş arkadaşlarım oldu.
Alıştım kabullendim hatta şehir dışı görevlere gitmeye
başladım, yatılı olmamak kaydıyla.
Bu kadar kalabalık bir iş yerinde dedikodu bolken arkamdan
psikolojisi bozuk her gün işyeri
psikoloğuna gidiyor söylentileri aldı yürüdü. İş yeri psikoloğumuza
özverisinden dolayı minnettarım. Bana hergün mail olarak randevu verir steril
bir ortamda süt sağabilmem için odasını boşaltır ortadan kaybolurdu.
Hep söylerim adaletsizlik insanı en yıpratan duygudur. Neden
bazıları 2 yıl izin kullanırken bazıları kullanamaz mesela. Herkesin evladı mis
kokmaz mı yada herkesin evladı ilk 6 ay anne sütü ile beslenmeyi haketmezmi?
Neyse bu sitemlerin sonu gelmez.
Doğru olan bebeklerin ilk 2 yıl mutlaka anne ile olmasıdır.
Ama benim gibi özel sektörde çalışıyorsanız,
kariyer nankör bir gelişim sürecidir diyerek 2 yıl sonra yılları çöpe
atmayıp sıfırdan başlamak yerine biraz travma yaşayıp işe dönmek tek
çarenizdir.
2 Ay sonra bebeğimi bırakıp işe gideceğim nasipse.yazdıklarınız o kadar doğru ki.
YanıtlaSilSize sabırlar ve bol şans diliyorum.:)
Sil7 ve 8.aylarda bizi neler bekliyor nelere dikkat etmeliyiz
YanıtlaSil7. Ve 8. Aylarda bebeği bırakıp işe başlamak erken başlamaktan çok daha zor bana göre.
SilAslında biz anneler bağımlı gibiyiz içgüdesel bir durum yoksa bebekler o kadar kolay uyum sağlıyor ki değişen düzene.